küçük anne

ablamı anne şefkatine duyduğum sonsuz ihtiyaçla beklediğim her yaz bana çocukluğumun en tatlı anılarını getirmiştir. yılda bir kez gerçekten çocuk olabilmişimdir bir ay kadar... nisan'dan ağustos'a kadar "bekleme"nin hissettirebileceği her şeyi hissederek büyüdüm ben! umduğumdan çabuk...
sanki altı yaşımdan itibaren büyümüş olmak zorunda hissettiğimden, şimdi bir çocukta gördüğümde tahammül edemediğim o ukala, anaç, çok bilmiş tavırlarla dolandım durdum. anne istedikçe kendim anne gibi davrandım.
neyse ki zamanla ablam bana nasıl anne olunacağını gösterdi. asla anne olmak istemediğimi söylediğim yıllar geçirdim: hiçbir zaman onun gibi bi anne olamayacağımı düşündüğümden! onun gibi fedakâr olamayacağımı, kendimden daha çok düşünmem gereken varlıklar yüzünden en güzel yıllarımı eksiltemeyeceğimi sanarak çocukları sevdim. çok sevdim. nasıl olsa anne olmayacağım! diyerek bir sürü çocuğun, ablası, teyzesi filan oldum.
ablam bana bunun yetmeyeceğini de gösterdi! "benim çocuklarımın, başka çocukların teyzesi; her şeyi olabilirsin, ama anneliği hissetmelisin," dedi. annelik duygusunun kendimi çözümleyebilmem için tek yol olduğunu hissettirdi. kendimden yaratmak için yazmanın yetmeyeceğini bile söyledi. kendisine özel anne stratejileriyle beni ikna etti... iyi ki!
başka hiçbir duyguyla kıyaslayamayacağım beni bana tanıtan, mükemmelliğimi yansıtabileceğim en iyi iki eseri yarattım, anne oldum.

hayır! anneler günü yazısı yazmıyorum.

anne olmadan önce teyzesi olmaktan en çok gurur duyduğum çocuk anne şimdi. ablamın mükemmelliğini yansıttığı üç eserden biri mükemmel bi anne oldu. onun şaheserlerinden biri yeni yaşına girdi bugün. emre meleğinin annesine 1 nisan şakası yaptığını öğrendiğimde kızımı emziriyor ve mucizelerin bu küçücük insanlara bakılarak görülebileceğini düşünüyordum.

müjde'nin altını bezlemenin bana evcilikten çok daha güzel geldiği yıllardan onun bebeklerinin bezlenmesine, hatta şu günler itibarıyla artık bezlenmediği vakitlere ne çabuk geldik bilmiyorum.
öğle uykuları için masallar uydurduğum minik kızın iki minik meleğin annesi olduğuna inanmak imkansız gibi...
ama ayakkabılarını bağlamak için eğildiiği emre kadar küçücük olduğu yılları her anışımda büyüdüğümü hissettirdiği için, özellikle de "bugün" ona çok teşekkür etmeliyim.
teşekkür etmeliyim, annesini hiç farkında olmadan benimle paylaştığı için.
oğullarına, tatlı ve huzurlu uzun ömürler dilemeliyim.
hiç bilmeden hayatımı değiştirdiği için, ona doyamayıp anne olmama sebep olduğu için teşekkür etmeliyim.
kocaman bir hayat dilemeliyim belki de... içine istediği her şeyi sığdırsın diye!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder