kıskançlık

Kıskançlığın erdemli bir duygu olabileceğini düşünmeye başladım. Gizlice kıskanıp hissettirmediğini sananlardan hâlâ biraz çekiniyorum, tamam... Ama kıskandığını açıkça olmasa da hissedilecek derecede belirgin sunanları takdir bile edebilirim.

Yolda yürürken ardından endamına bakıp gözlerini ayırabildiğinde vitrinde kendisiyle göz göze gelip hayal kırıklığını aşağı doğru büzülen dudaklarıyla ifade edenler değil kastettiklerim… Hak etmek için uzun zamandır beklenen, beklerken boş durulmayan ama sessiz kalındığı için aniden edinildiğini düşündükleri başarı karşısındaki kıskançlardan bahsediyorum mesela.
Yıllarca olması için uğraşılan bir şey olduğunda birdenbire oldu sananların kişiliklerini yansıtabilen en iyi özellikleri kıskançlık. Bu tür bir kıskançlığın gayet insani olduğunu düşünmeme sebep olan şeyler oldu yakın zamanda.

Hayatım boyunca çeşit çeşit kıskanç tanıdım. Kimisinden uzak durmak, kimisine kızmak, kimini anlayışla yalnız bırakmak gerektiğini öğrenecek kadar kıskanıldım. Kıskandım da türlü türlü… Ama kıskançlığın erdemini yeni keşfediyorum. Kıskanmanın saklanıp gizlenmesi gereken duygulardan biri olmadığını, açıkça ifade edildiğinde takdir edilebildiğini, destekleyici olabileceğini öğreniyorum.
Herkesin kıskanılacak özellikleri vardır. Düz saçlı bir kadının kıvır kıvır saçlarıyla yanından geçen herhangi birine bakışında bile görülebilen bu duyguyu, özenme, gıpta etme gibi duygu kalıplarına sıkıştırmak yerine açıkça belli etme taraftarıyım artık. O kadar insani ki, içimiz içimizi kemireceğine söyleyelim! Zamanla karşınızdakine iltifat kabilinden beğeni sunduğunuzu anlamak size de iyi gelecek.

Kıskanmak kötü bir şey değildir. Kıskançlıkla kötülük yapmak fecidir.

Kardeşini kıskanan çocukların elindekileri kaybetme korkusu gayet insani ve saftır. Sevdiği adamı kıskanan kadının kendisini eksik, azalmış hissetmesi de öyle… Başarı adımlarını görmezden geldiğiniz ama zirveye yaklaştığını ancak yanınızdan geçerken fark ettiğiniz iş arkadaşlarınıza filan duyduğunuz hisler de gayet insani. Ve kabul etseniz de etmeseniz de düpedüz kıskançlık o hislerle edineceğiniz sıfat.

Ben diyorum ki kabul edelim. Kıskanmanın yıkıcı olması gerekmiyor. Kıskanıldığını anlayan herhangi birine hissettireceğiniz tek şey yücelme duygusu çünkü. Ne şekilde kıskanırsanız kıskanın başarı adımları topuklu ayakkabılara terfi edişiyle beliren bir kadını sadece üstünlüğüne ikna edebilirsiniz. Sizden üstünlüğüne! Buna izin vermek yerine gayet insani duygularla kıskandığınızı göstermek, ona iltifat etmekten öte gitmeyecektir. Böylece içiniz içinizi yerken kaybedeceğiniz zaman veya fırsatları da kaçırmamış, belki de hızınıza yetişebilmesinin mümkün olamayacağını da göstermiş olursunuz.

Sevdiğiniz adamı/kadını kıskanmanız ona kıskanılacak kadar önemli biri olduğunu hissettirdiğinde, herkesin isteyebileceği ama sizinle olmaktan memnun biriyle birlikte olma şansını da yakalamış olursunuz hem.

Kardeşini kıskananlara sözüm yok. Onları zaten kendilerine ait olanı paylaşmak zorunda bırakıldıkları için üzülenler ve mutlu olanlar olarak ayırıp, her halükârda anlamak mümkün çünkü…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder