gitmesen...

daha kaç eylülüm kaldı bilmiyorum. geçirdiğim kadar eylül tadacak olsam bile yetmeyecek, onu biliyorum ama…
yılın her ayına eylül diyerek kendimi kandırmak, eylül gelirken ve giderken birkaç günü daha eylülmüş gibi yaşamak, gelmeden önce hazırlığını, giderken hüzünlü uğurlamasını yapmak zaten kısa aylardan olan eylülü biraz daha uzatmıyor, üzülüyorum!
gelirken güneşine yüklediği şefkati vücudumun ne kadar çok yerinde hissedebilirim ona bakıyorum. ama peşine düştüğüm güneş eylül giderken dizlerimi bile göremiyor çoğu kez, üşüyorum!
kestane kokuları bırakıyor eylül giderken; üzülmeyim, kavrulurken ateşinde ısınayım diye. ama yetmiyor. ben eylüle “yayılmak” istiyorum…
eylülün tam ortasında doğmuşum, ondan belki bu aşkım. varlığımı annemden fazla benimsemiş hissettim, hep! sanki eylül çocuğu olmak annemin kızı olmaktan daha güzeldi.
ne parıl parıl, ne soluk… ben de eylül gibiydim; sonbahar rengi.
ne cıvıl cıvıl, ne içine dönük… eylül gibi bazen sıcak, bazen soğuk.
ısrar ediyorum; annemden çok eylüle benziyorum.
aynama benimle bakıp omuzlarımdan gülümseyerek kavrayan annem değil, eylülün solgun yeşil yapraklı ağaçları... aynam pencereye dönük; hep içeri daha fazla eylül girsin diye!

bu aya sığar başlangıçlarım, kesin kararlarım, başarılarım; umutlarım. sadece eylülden cevap alırım. içim içime sığmazken eylül bana sığar, ben eylüle kaçarım.
defter yaprağı derler, eylülden dökülür sayfalarım en güzel!
ama heeep biter; bana hayal kırıklığı yaşatmadan… nedense hep geleceğini bilirim; beklemeye değdiğini!
sadece umutlu değil zorunlu olduğumu bilirim hayata, ama umurumda değildir hiç! bugünüm yarınıma geçmesin der kapatırım gözlerimi, uyurum; hep uyanmamacasına… engel olamıyorsam eylül var diye katlanırım ömrüme! eylül verir tüm yıl için gücümü…
eylüle saklarım en güzel kitaplarımı… bu yılkiler çok güzeldi: zaman yolcusunun karısı, görmek, edebiyat ve patates turtası derneği...

ama yine bitti, bu gece saklayacağım yine eylülü kitap arasına. ama ilk kez bu eylül ya bir daha gelmezse diye korkutuyor. ya bir daha onu göremezsem!

görüşemezsek, selam söyleyin bir dahaki eylüle, onu hep çok sevdiğimi… ilk aşkım kadar, kocamdan çok, neredeyse oğlum gibi!
olur da yine ışıldarsa seneye gözüme ilk günü, ben daha sıkı sarılacağım eylülüme; gecelerini daha uzun, günlerini daha derin yaşayacağım. her gününe geçmişlerinden bir anı geleceklerinden bir umut daha yerleştireceğim. her eylülü bir ömür yaşayacağım.
ben ona veda etmeyi sevmem o da beni üzüp gitmez, ama bu eylülü buruk özleyeceğim!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder