düşündüm de hiç kendime ait bağımsız dertlerim olmadı benim.
mesela hiçbir yoksunluğumu gerçek anlamda dert edinmedim; olmayanıma başkasının
ihtiyacı yoksa koşmadım peşinden.
hiçbir zaman hiçbir acımı "benim de şöyle..." diye
başlamayan bi cümleyle teselli etmedi kimse. kaybettiklerimden fazlası
kaybedilmişti benden daha önce, yetişemediklerim hep birilerinin elinde
tutamadığı olmuştu filan. herkes ya hep benden daha dertliydi ya da derdimi
küçümseyecek kadar büyüğünü atlatmıştı. sızlanmam hep yersizdi, ya da sebebi
benim hatam.
en iyi ihtimalle çektiğim acıyı nasıl atlatacağımı anlattı
derdime en yakın olan, hiç hakkım olmadı benim dertlenmeye. hep bi an önce
çözmem lazımdı, kendimi toplamam… kimse derdimi benim yerime çözmedi. herkes
bana "üzülme," dedi de üzene tek kelime etmedi.
ben de öğrendim iyi kötü kendime yetmeyi. susabiliyorsam
sesimi çıkarmadım, kendim yapabiliyorsam kimseyi çağırmadım. çözümünü de
bilmiyorsam kimseye derdim var dememeye başladım. çözümsüz dert de çekmedim
gerçi, üstesinden gelemeyeceğimi düşündüren derdim olmadı pek.
bugüne kadar!
şimdi de biliyorum ne yapmam gerektiğini, ne yapmamam… ama
yapamıyorum!
daha acısı, kimse yardım etmiyor belki de son kez çekeceğim
böyle bir sancıyı dindirmeme. hep atlattığım kadar sıradan, değilse de öyle
olmalı diyorlar derdime.
benimki kendilerininkinin yanında hiç yine.
kitap ismi ne
YanıtlaSil